29 Nisan 2015 Çarşamba

SANAL HAYATIN MAHVETTİĞİ GERÇEK HAYATLAR (YA DA ASLINDA OLMAYAN ÇİÇEKLER)

 
Merhaba...

Bugün çok ilginç bir şey anlatacağım sizlere...

Ben bu sanal ortamların yarattığı sahte dünyaları eleştirdikçe arkadaşlar bozuluyor.

Gelin görün ki artık gerçek hayattaki hislerimizin, düşüncelerimizin hiçbir önemi kalmamaya başladı.

Eğer bir şey sanal alemde yoksa, o şey gerçekte yokmuş gibi davranılmaya başlandı.


Misal...

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın (hatta arkadaşım değil, uzaklardan bir tanıdık diyeyim) doğum günü... Bu arkadaşım Facebook'ta doğum günüyle ilgili bir şeyler paylaşmış, tabii herkes işi gücü bırakmış, paylaşım yapılır yapılmaz o yorum kutusu senin bu yorum kutusu benim "Ayyyh cicişim iyi ki doğdun mucikoss" gibi şeyler yazmaya vermiş kendini... Kalp, çiçek simgeleri, öpücük gönderen kedi emojileri havada uçuşuyor!

Ben böyle "göstermelik" hamlelerden hoşlanmıyor, aslında doğum gününün kutlanacağı kişi değil de, sırf "el alem/millet" görsün diye yazılan yorumlardan hiç hazzetmiyorum. O nedenle bu tip yorumlar yapmaktan kaçınıyor, gerçek hayatta, gerçek yollarla kutluyorum doğum günü çocuğunun doğum gününü.

Hatta sırf bu yüzden ben kendi doğum günü tarihimi yazmam Facebook'a, her yıl doğum günümde birbirinin aynı yapmacık doğum günü tebrik mesajları yığılmasın zaman tünelimde diye...

Doğum günü olan kişinin zaman tüneline sanal alemde bu çiçeği koymak, gerçek hayatta çiçek almaktan daha kabul görür oldu... Eğer bir şey sanal ortamda yoksa, gerçekte o şey olmamış gibi davranılır oldu... Sonumuz hayrolsun...
 

Neyse, dönelim hikayemize. İşte ben bu arkadaşımın doğum gününü gerçek hayatta kutladım. Pek sevindi, teşekkür etti. O akşam, yani profil sayfasında onlarca tebrik mesajının yığıldığı o akşam ise beni aradı. Niye arıyor ki diye düşündüm, açtım telefonu. Yarı kırgın bir sesle sordu: "Mert, ya niçin doğum günümü kutlamadın?"

Afalladım tabii. "E... E şey kutlamıştım aslında bugün..."

"Onu demiyorum! Face'de kutlamadın diyorum!"

Mert şoklarda...

Yahu Allah aşkına, biz ne zaman bu kadar sanallığın içine düştük? Ne zaman sanal hayatlarımız gerçek hayatlarımızdan daha önemli olmaya başladı?

Artık sanal hesaplarımızda, profillerimizde olmayan şeylerin yaşanmadığını varsayıyoruz. İlla sanal alemde görmek, çevremize göstermek istiyoruz onları.





Ne diyeyim... Sonumuz hayrolsun... Ama lütfen kendinizi çok fazla kaptırmayın şu sanal alemlerinize... Facebook, twitter, instagram için delirmeyin... Hayatınızın merkezine koymayın bunları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder